18 Şubat 2014 Salı

1 OCAK (KÖRLEMESİNE GÜNLÜK)



Büyük AVM'nin içindeki dev kitapçı, AVM'nin kraliçe karıncası gibiydi. İlk kitapçıya gelinirdi, sonra da buradan giyim mağazalarına dağılınırdı. Bu bir hürmet meselesiydi. Bilenin eli hep öpülürdü.

Ben de herkes gibi ilk önce kitapçıya girdim. Kalın ve beyaz çerçeveli gözlük ve koyu yeşil golf pantolonumla iyice kamufle olmuştum. Hiçbir arkadaşım beni bu şekilde tanıyamazdı. Ben de bunu istiyordum zaten.

Hiç kimseye bakmadan "Yeni Çıkanlar" reyonuna doğru ilerledim. Aradığım kitap bir karış uzağımda, rafın en solundaydı. Sağımı solumu kontrol ettikten sonra hafif tozlanmış kitabı yerinden çıkardım. Kitap; hayranı olduğum porno yıldızının, pornoyu bıraktıktan sonra yazdığı ilk romandı. Pornoyu bırakmasına sevinmiştim ama kitap yazmasına hayır. Çünkü; sex konusunda uzman olan bir kişinin sex dışında anlatacağı bir şey olamazdı. Ve bu; edebiyatın bokunu çıkarmaktı bir bakıma. Aslında, öyle edebiyattan da anlayan bir tip değilim ama edebiyata pornografinin girmemesi taraftarıyım.

Kitabın arka kapağında üstsüz bir kadının resmi vardı. Kasadaki kız, kitabı satışlara işlerken gözlerini kadının minnacık göğüslerine sabitledi. Çok dikkatli inceliyor ve kendi kendine yorumluyordu:
"At gibi vücuda bok gibi göğüs. Tıpkı benim gibi."

Kahkaha attım. Dişlerimi açıkta görünce o da gülmeye başladı. Ama sinsice. Benim bir sapık ve piç kurusu olduğumu düşünüyordu heralde. Sırf bu resim var diye bu kitabı aldığımı da.

Para üstünü avucuma bıraktığında "iyi okumalar" dedi yapmacıklı bir şekilde. Ben de yapmacık bir "teşekkürler" diyecektim ama demedim. Gözü bendeydi, gözüm göğüslerindeydi. Tıpkı kitap kapağındaki kadınınkiler gibi minnacıktı. Haklıydı.

Dalmıştım. Yaptığım şey çok sapıkçaydı. Malzeme bandının üzerinde bulunan sol koluma cimcik attı. Kendime geldim. Elimi tuttu ve bir kart bıraktı kitabın bulunduğu poşetin içine.

Gülüyordu. Dişlerini göstermeden. Ben ona bakıp giderken. Gidemeyip de kapıya çarpıp düşerken...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu blogta yer alan yazılar üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan Ahmet Kaya'ya aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz.