8 Şubat 2014 Cumartesi

BALGAM



Sigarayı öksüre öksüre içiyordu ikinci dünya savaşından kalma ihtiyar. Ağzından halkalar çıkarıyordu. Sinekler de, bir sirkmiş gibi bir halkadan diğerine atlıyorlardı.

Bana baktı. Kendimi bir savaş esiri gibi hissettim. Bakışlarıyla aşağılıyordu sanki.

"Neden" dedi, "bu insanlar hep kötü."

Diyecek bir cevap bulamadım. Bir şeyler kekelemeye başlamıştım ki, elini bir meastro gibi kullanıp konuşmamı engelledi.

"Çünkü genç adam; para insanın mazotu."

Kırışmış, çapaklı gözleriyle benim onu umursamadığımı görünce "Ehh" dedi balgamlı ses tonuyla. Sonra da boğazıyla beraber bütün ince-kalın bağırsaklarını temizleyerek yeşilimsi sıvıyı kaldırıma tükürdü.

"Babana selam söyle" dedi giderken. Bir kere daha temizledi boğazını sonra. Bu kez yeşil sıvının gittiği yere bakamadım. Parfüm banyosu yapmış kız geçmeseydi eğer fena halde kusacaktım. Kusmadım. Kız iyiydi. Kokusu güzeldi.

Ve nasihat vermiyordu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu blogta yer alan yazılar üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan Ahmet Kaya'ya aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz.