22 Ocak 2014 Çarşamba

BULAŞICI APTALLIK



Aptal. Sarı. Cırtlak.
Uyku.
Onu ne zaman  görsem uykusu olduğunu söylerdi. Makyajsız suratının ve paspal elbiseler altındaki kalçasının, on metre uzaktan bakıldığında bile, vücudun bazı kısımlarında şekil değiştirten alacalığı, bütün kusurlarını ardında pislik bırakmayan hamur silgiyle siler gibi siliyordu.

Böyleydi işte o.
Güzelliğin aptallığı
ya da
aptallığın güzelliği.
Her neyse.

Kaldırımdaydım. Biraz ileride, karşı taraftan bana doğru geliyordu. Kaldırım taşlarının desenlerini inceliyor gibiydi. Biri yeşil sonraki gri olan taşların bitiş çizgilerine basmamaya çalışıyordu.
Ama.
Ayakları normal kız ayak oranlarından biraz fazla olduğundan bütün çizgilere basmak zorunda kalıyordu.
Ona acımıştım.
Güzelliğinin içindeki aptallığına.

Sonra onu güldürmek istedim. Korkutarak. Aptalca.
Bir iki metre kadar aramızda mesafe kalınca önüne geçip bir hayvan sesi çıkardım. -Mutasyona uğrayıp ses tellerinde bozukluk olan bir hayvan da olabilir. Çünkü çok iğrenç bir sesti, hangi  hayvan olduğunu unuttum.-

Baş parmağını sigara dalını oturttuğu dişlerinin arasına aldı. -Sigara içtiğini fark etmemiştim az önce.- Kocaman bir kahkaha attı. Ben de eşlik ettim ona.

Yürürken de...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu blogta yer alan yazılar üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan Ahmet Kaya'ya aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz.