23 Ocak 2014 Perşembe

YAZMAK



Sadece yazmak. Başka hiçbir şey yapmamak. İnzivaya çekilen biri gibi benimsemek onu. Bağlanmak ona, bir daha kopmamak üzere yazıyla kendini kördüğümlemek. Onu baştan yaratmak kendi ellerinle.

Ve bunun için tüm hayattan kopmak. Feda etmek her şeyi; aileyi, aile yemeklerini, siyaset konuşmalarını. Bırakmak, Kral lakaplı golcü futbolcunun kaçırdığı her golden sonra küfür etmeyi. Hatta bırakmak futbol izlemeyi. Amatör sporlara yönelmek, yeni şeyler keşfetmek. Sıkı bir futbol sevgisi olsa da damarlarında ve kanın sarı kırmızı aksa da.

Bırakmak paranoyak düşünceleri; görünmeyen düşmanları, bilinmeyen ufoları ve daha birçok aptallığı.

Sadece hayata yönelmek, hayatı yazmak. Tek tük içtiğin birayı yazmak. Ettiğin küfürleri yazmak. Karşı çıkmayı yazmak krallığa. İsyan etmek haksız kazanca ve rüşvete, ve sonra bunları yazmak işte.

İçine çekmek sonra kitapların kokusunu. Küflü ya da küfsüz, eski ya da yeni. Yalayıp yutmak onları, onlarla bütünleşerek. Yaratmak, yaratıcı olmak; yeni ve yepyeni düşünceler çıkarmak. Eskiye, aptallıklara bağlı kalmadan çekip çıkarmak kendimizi çamura batmış demokrasi içinden.

Tüm bunları yazmak. Korkmadan hain öldürür gibi, infazı kendin yaparak. Doğruya doğru yanlışa yanlış diyerek.

Ve yazmak; yaşayarak, yaşatarak yazmak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Bu blogta yer alan yazılar üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan Ahmet Kaya'ya aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz.